ALTIN
DOLAR
EURO
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Modanın son kraliçesi

30.01.2021
1.707
A+
A-
Modanın son kraliçesi

Ünlü Modacı Stilist Bükre İkizer ile hayata dair ne varsa konuştuğumuz sohbetimizde başarılı modacı ile hakkında bilinmeyenleri konuştuk. Aynı zamanda moda yazarlığı da yapan Bükre İkizer bugün geldiği noktaya bakın nasıl süreçlerden geçerek gelmiş. Bükre İkizer styling alanında dikkat çeken bir marka oldu.

Bu başarının arkasında nasıl bir eğitim ve kariyer öykünüz var?

İskoçya Glasgow Metropolitan College’da 2 yıl İngilizce eğitimini takiben Kanada Akademisi LaSalle College Istanbul’da Moda Tasarımı okudum ben. Dünya standartlarında A’dan Z’ye moda tasarımının bütün detaylarına hakim olduğuma emin olduktan sonra Londra’da London College of Style Kişisel Stil Danışmanlığı ve Gardırop Yönetimi ve yine London College of Style Moda Editörlüğü diploma programlarını tamamladım. Mesleğimle ilgili olduğunu bildiğim için ek olarak makyaj üzerine eğitim aldım. Moda editörlüğü ve moda yazarlığı açısından bana katkı sağlayacağına inandığım için de Boğaziçi Üniversitesi BÜMED bünyesinde Prof. Dr. Murat Gülsoy’un Yaratıcı Yazarlık eğitim programı ve uzun süreli atölye çalışmalarına katıldım. Londra’da uzun süre birçok moda dergi çekiminde Editorial Fashion Stylist olarak çalıştım. İş bazlı tasarımlar yaptığım ve bu tasarımları hem Londra hem Türkiye’de danışmanlığını yaptığım çekimlerde kullandım.

Modacı olmak çocukluk hayaliniz miydi? Siz de çocukken bebeklerine elbise dikenlerden misiniz?

Bu soruya gerçekten bayılıyorum. Ben çocukken modacı olmayı düşleyen ya da bebeklerine kıyafet diken biri değildim. Ama çok süslü, bulduğu her şeyi saçına başına bağlayan ve devamlı topuklu ayakkabıları aşırıp eline aldığı saç fırçasıyla şarkıcılık oynayan bir kız çocuğuydum. Babaannem çok iyi bir terziydi ancak sadece tanıdıklarına ve bizlere kıyafetler dikerdi. Çocukluğumda devamlı dikiş yapılan evlerde bulunmamın da kariyerimde etkisi vardır diye düşünüyorum.

Ancak bu mesleği okumamın ve çok severek yapıyor olmamın asıl nedeni her zaman fark yaratan giyim tarzım, farklı bakış açım ve değişik parçaları bir araya getirmemle ilgili aldığım olumlu çok sayıda yoruma kulak vermem ve yeteneğim olduğuna emin olduktan sonra ne yapmak istediğime karar vermiş olmamdır. Çok ciddi emek harcamam, zamanımı, dikkatimi ve elimdeki imkanların tamamını kullanarak üretmeye devam etmemin sonucu olarak bugün istediğim işi severek yapan biri haline geldim.

Stil danışmanlığı ve yazarlığı bir arada yürütüyorsunuz. İki yıldan fazladır Hürriyet ve Milliyet’te köşe yazarlığı yapıyorsunuz. Yazarlığa girişiniz nasıl oldu?

Evet stil danışmanlığının yanı sıra iki yılı aşkın bir süredir Hürriyet online – Yaşam Kategorisinde ve Milliyet online – Moda kategorisinde yazıyorum. Kısa süre önce de Türkiye’nin en çok okunan haber sitelerinden Medya Faresi’nde Moda ve Stil üzerine köşe yazarlığı yapmaya başladım. Yazarlığa başlamama çok sevdiğim bir dostum vesile oldu. Bir gün beni arayıp, eğitim vizyon ve yaşam tarzı olarak deneyimlerimi yazılarla birleştirerek okuyuculara iletmem gerektiğini düşündüğünü söyledi. Yazarlıkla ilgili eğitim aldığım için ‘sanırım olabilir’ dedim. Gazetelerle birkaç örnek yazı ile birlikte cv’mi paylaştım ve böylelikle süreç başlamış oldu. Yazmayı çok seviyorum. Lise eğitimimi sözel bölümde edebiyat ağırlıklı yapmış olmamın da hem yabancı dil öğrenme sürecimde hem de yazarlık eğitimi alırken çok faydasını gördüm. Yazarlıkla ilgili bir iddiam olmaksızın her gün üzerine bir şeyler ekleme gayreti ile yazmaya devam ediyorum.

Bir çok ünlü sizinle çalışıyor ve çalışmak isteyenlerin olduğunu da duyuyoruz. Sizi neden tercih ediyorlar?

Ünlü isimlerin benimle çalışmayı tercih etmelerinin en belirgin sebebi farklılığa açık olmalarının yanı sıra bilgi, tecrübe ve vizyonuma güveniyor olmaları.

Geçen sene Reyhan Karaca, bu yıl Betül Demir ve Seçil Gür sizinle çalıştı. Sihirli dokunuşlarınızla ünlü sanatçılar yepyeni bir görüntüyle hayranlarının karşısına çıktılar. Bu isimlerle çalışmak sizin için nasıl bir tecrübe oldu?

Sadece bu üç isim değil ister ünlü ister iş adamı/iş kadını ya da stil danışmanlığı almak isteyen farklı biri olsun çalıştığım her isim haliyle farklı karakter ve bakış açılarına sahipler. Her kişi bambaşka bir deneyim ve süreç benim için. İşine önem veren, stili için yardım almaya karar veren, pozitif ve karşısındakini dinleyen insanlarla çalışmaya özen gösteriyorum. Şahane işler ortaya çıkartıp, çok güzel anılar biriktirip, yoğun günler geçirdiğimiz için her zaman mutlu süreçlere imza atıyoruz. Her isim başka bir yolculuk.

Sadece kadınları mı giydiriyorsunuz, erkekler için de stil danışmanlığı hizmetiniz var mı?

Çok güzel bir soru. Çok teşekkür ederim özellikle böyle bir soru sorduğunuz için. Moda tasarımı, gardırop yönetimi, stil danışmanlığı ve hatta makyaj dahil her alanda eğitimler hem kadın hem erkek ve hatta çocuk üzerine detaylı olarak veriliyor. Özellikle Londra’da erkek giyimi üzerine çalıştım. Dolayısı ile yaşına, işine, hayat tarzına, gideceği yere, ten rengine ve vücut tipine göre her yaştan her cinsiyetten kişiye stil danışmanlığı yapıyorum.

Sizin styling önerilerinizde en çok hangi tarz ürünler yer alıyor? Kişiye özel styling yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?

Adı üzerinde kişisel (kişiye özel) stil danışmanlığı yaptığım için belli tarz ürün gruplarından bahsetmem mümkün değil. Tamamen iş birliği yaptığım kişinin ihtiyaçlarına uygun parçaları bir araya getirmeye odaklanıyorum. Hiçbir marka ile anlaşmalı çalışmıyorum. Yaratıcılığımı etkileyecek ve beni bir yöne çekecek iş birliklerine girmemeye önemle dikkat ediyorum. Detaylara olması gerektiği gibi çok önem verip, küçücük bir noktayı bile atlamamaya özen gösteriyorum. Asla geçiştirme iş yapmam. Ya işi almam ya da tam anlamıyla işe odaklanır en iyisini yaparım.

Styling yaparken, kişinin nasıl görünmek istediğine, nereye gideceğine, tarzına, vücut tipine, ten rengine, bütçesine ve diğer bütün etkenlere tam dikkat ve özen gösteririm.

Evde geçen Pandemi dönemi sizin çalışmalarınızı nasıl etkiledi?

Bildiğiniz gibi pandemi süreci her sektörü bir şekilde etkiledi. Bu dönemde negatif etkilenen iş dalları olduğu gibi pozitif etkilenen iş dalları da oldu. Enteresan bir şekilde hep birlikte gözlemlediğimiz gibi online alışveriş siteleri satış rekorları kırıyor. Her zaman söylüyorum yemek ve giyim sektörlerinde yer yer gerilemeler yaşansa da değişik lezzet arayışı ve farklılık ihtiyacı devam edeceğinden bu sektörler insan yaşamı bitmediği sürece işleyecektir. Televizyon ve yayın platformları evlere kapanılan bu süreçte çok daha ön plana çıktıklarından ve farklı içerik üretmeye odaklandıklarından styling yani giyim, saç, makyaj, aksesuar alanlarındaki ihtiyaçları devam ediyor. Ben de hem fiziki hem online olarak stil danışmanlığı hizmeti vermeye devam ediyorum. Eminim bu süreci atlattığımızda her şey çok daha iyi hale gelecek. Önemli olan yakınmamak, söylenmemek, elimizden gelen her şeyi yaparak üretmeye odaklanmak. Dünyaca başımıza gelen bu beklenmedik negatif süreçten en kısa zamanda kurtulmayı ümit ediyorum.

İnstagram’daki model pozlarınız da çok beğeni alıyor. Sizin fotoğraflarınızdaki gibi şık giyinmek için çok para harcamak gerekiyor mu?

Şık giyinmek için çok para harcanan zamanları geride bıraktığımıza inanıyorum. İyi kalite ve güzel ürünlere ulaşmak eskisi kadar masraflı ve zor değil. Stil sahibi olmakla kıyafete çok para harcamak arasında çok fark var. Tabii ki hem stil sahibi olup hem de kıyafete para harcayabilirsiniz. Ancak sıklıkla gördüğümüz gibi çok parası olduğu ve çok pahalı ürünleri satın alabildikleri halde stili olmayan ve kendilerine hiç yakışmayan ürünleri giyen çok sayıda insan var.

Moda?

Moda kesinlikle markaların üretip vitrinlere koyduğu her şeyi alıp giymek değildir. Boy aynası olmayan ev yoktur sanırım? Herkesin önce aynaya bakması, giydiği, taktığı, sürdüğü herhangi bir şeyin kendisine yakışıp yakışmadığından emin olduktan sonra dışarıya çıkması gerektiğini düşünüyorum. Öncelikle Allah vergisi olan fiziki özelliklerinizle barışın, kendinizi olduğunuz gibi kabullenin. Daha sonra size yakışan ve kendinizi içinde iyi hissettiğiniz kıyafetleri bir araya getirerek stilinizi keşfedin. Modayı takip edeceksiniz diye gülünç duruma düşmeyin.

REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.