ALTIN
DOLAR
EURO
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Deprem Kapıda: İstanbul’a Son Uyarı

23.04.2025
176
A+
A-

İstanbul’un sabahı güneşliydi ama yüreğimizdeki gökyüzü yine gri. Şehir, zamana karşı yarışıyor. Bilim insanları, “Her an olabilir,” diyor. Sokaktaki insan ise belirsizliğe alışmış, kader deyip geçiyor. Ama ben susamam. Çünkü İstanbul, göz göre göre felakete yürüyor.

Deprem bir doğa olayıdır. Ama afet olup olmaması, bizim elimizde. 1999 Gölcük depreminden bu yana geçen çeyrek asırda, ne öğrendik? Ne değiştirdik? Hâlâ aynı soruları soruyorsak, yanlış yerdeyiz. Artık konuşma değil, uygulama zamanı.

İşte İstanbul için alınması gereken ama hâlâ tam anlamıyla hayata geçirilmeyen bazı kritik tedbirler:

1. Kentsel Dönüşüm Ama Gerçek Olanından
Her yerde kentsel dönüşüm tabelaları görüyoruz. Amaç, depreme dayanıklı binalar inşa etmek olmalı, rant projeleri değil. Rantın değil, halkın güvenliğinin öncelendiği bir dönüşüme ihtiyacımız var. Deprem değil, çürük bina öldürür.

2. Denetim, Denetim, Denetim
Yapılan her bina, kullanılan her malzeme, sıkı bir denetimden geçmeli. Belediyeler, yapı denetim firmaları ve mühendisler, görevini hakkıyla yapmalı. Göz yumulan her kusur, yarın bir cana mal olabilir.

3. Afet Bilinci Eğitimi
İlkokuldan itibaren, her bireye deprem bilinci kazandırmalıyız. Sadece çocuklara değil; ev hanımına, esnafa, sanayi işçisine, apartman yöneticisine kadar herkes bilgilendirilmeli. Tatbikatlar göstermelik değil, gerçekçi olmalı.

4. Toplanma Alanları
Birçok semtte hâlâ yeterli ve ulaşılabilir toplanma alanı yok. Olanlar da AVM ya da otopark olmuş durumda. Afet anında insanların gidebileceği güvenli alanlar net bir şekilde belirlenmeli ve korunmalı.

5. İletişim ve Koordinasyon Altyapısı
Deprem sonrası en büyük kaos, bilgi eksikliğinden doğar. Belediyeler, AFAD, sivil toplum kuruluşları, gönüllüler… Herkesin yer aldığı bir koordinasyon ağı önceden hazırlanmalı. Kriz anı geldiğinde kimin ne yapacağı, saniye şaşmadan bilinmeli.

6. İstanbul’a Özel Acil Eylem Planı
Bu şehir sıradan bir şehir değil. 16 milyondan fazla insan, dev bir ulaşım ağı, tarihî yapıların kalbi. İstanbul’a özel, senaryo bazlı bir eylem planı olmadan alınacak her önlem yetersiz kalır. Hazırlık, sadece kâğıt üzerinde kalmamalı.

Sevgili İstanbul, seni seviyoruz. Ama sevgi, sadece şiirle, şarkıyla olmaz. Seni gerçekten seviyorsak, seni korumak zorundayız. Bu şehir, bu insanlar, kaderlerine terk edilemez.

Deprem kapıyı çalmadan, biz uyanalım. Çünkü doğa affetmez. Ve bu uyarı, belki de son uyarıdır.

-Nedim DELİBAŞ

REKLAM ALANI
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.