Uzman Klinik Psikolog Nur Ela Aşar yazdı: “Kadın Güçlendikçe, Gelecek Aydınlanır”
Kadınların iş hayatında görünür olması, sadece kendi özgürlüğünü değil; çocuklarının da özgüvenini inşa ediyor.
Bugün artık pek çok çocuk, annesini sabah işe giderken takım elbiseyle, elinde kahvesiyle, sorumlulukla dolu bir güne hazırlanırken görüyor. Bu görüntü, sadece bir “çalışan anne” sahnesi değil bir rol modelin inşa anıdır.
Bir kız çocuğu, annesini sabah işe giderken takım elbiseyle, toplantıya hazırlanırken ciddiyetle, başarısıyla çevresinden saygı toplarken gördüğünde, hayallerinin sınırı genişler.
Artık o kız çocuğu, “kadınların ne yapamayacağı” değil, “kadınların neleri başarabileceği” üzerine düşünür.
Bir erkek çocuğu ise, kadının emeğine, zamanına ve hedeflerine saygı duymayı öğrenir. Annesinin evde değil, toplumda da söz sahibi olduğunu gördükçe, kadın-erkek eşitliğinin doğallığını içselleştirir.
Nitekim Harvard Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma, çalışan annelerin kız çocuklarının daha yüksek maaşlı işlerde çalıştığını, erkek çocuklarının ise ev işlerine daha fazla katıldığını gösteriyor.
Yani annenin kariyeri, sadece kendi yaşamını değil, çocuklarının değer dünyasını da yeniden şekillendiriyor.
Kadının iş hayatında var olması, ekonomik bir kazanım olmanın ötesinde, toplumsal bir dönüşüm hikâyesidir.
Her güçlü kadın, özgürlüğüyle sadece kendi yolunu değil, ardında gelecek nesillerin ufkunu da aydınlatıyor.
Bir annenin işe giderken attığı her adım, bir çocuğun zihninde “Ben de yapabilirim” cümlesine dönüşüyor. Çünkü kadın güçlendikçe, toplumun temeli güçlenir. Kadın kazandıkça, çocukların ufku genişler.
O yüzden güçlü kadınlar sadece kendileri için değil, geleceğimiz için de mücadele ediyor.
-Nur Ela Aşar


